| Sana ne oluyor? | Mi van veled? |
| Benim sorunlarımdan bıkmıştı. | Elege volt a problémáimból. |
| Evet, yapmanı istiyorum. | Igen, szeretném, ha megtennéd. |
| Rakibine karşı şansı yok. | Esélye sincs ellenfelével szemben. |
| Yeni bir şemsiye satıyorum. | Eladó egy új esernyő. |
| Çok iyi görünüyorsun. | Ön nagyon jól néz ki. |
| Dilim düşmanımdır. | A nyelvem az ellenségem. |
| Ne yazık dans edemiyorsun! | Milyen kár, hogy nem tudsz táncolni! |
| Başka sorunuz var mı? | Van még kérdése? |
| Tren az önce ayrıldı. | A vonat épp most indult el. |
| Ülkemiz krizde. | Országunk válságban van. |
| Sonra ilk kez tanıştık. | Akkor találkoztunk először. |
| Gürcüce biliyor musun? | Beszélsz grúzul? |
| Çalışmasına gerek yok. | Nem kell neki dolgoznia. |
| Bacadan duman çıkıyordu. | A kéményből füst jött ki. |
| Bana metal bir kova yağ ver. | Adj egy fém vödör olajat. |
| Polisi görünce kaçtı | Amint meglátta a rendőrt, elszaladt. |
| Kalp pilim var. | pacemakerem van. |
| Oğlu için bir sandalye yaptı. | Széket készített a fiának. |
| Benden para isteme. | Ne kérj tőlem pénzt. |
| Onun yüksekliği nedir? | Milyen a magassága? |
| Yanımda oturuyordu. | Mellettem ült. |
| Olay yerinde öldürüldü. | A helyszínen megölték. |
| Saatlerce orada oturdu. | Órákig ült ott. |
| Sıkılmış görünüyorsun. | Unottnak látszol. |
| Her an bir acil durum olabilir. | Vészhelyzet bármikor előfordulhat. |
| Bu bana çok yardımcı oldu. | Ez sokat segített nekem. |
| Birçok çiçeğim var. | sok virágom van. |
| Yenidoğanları iyi örtmek gerekir. | Az újszülötteket jól le kell takarni. |
| Senden çok şey öğrendim. | Sokat tanultam tőled. |
| Onu sevmeden edemiyorum. | Nem tudom nem szeretni. |
| Yağmur yağdı. | Szakadt az eső. |
| Küçük kız kardeşim müziği sever. | A kishúgom szereti a zenét. |
| Şimdi ellerimi yıkayacağım. | Most kezet mosok. |
| Zil sekizde çaldı. | Nyolckor megszólalt a csengő. |
| Ona gerçeği söylemeliydin. | El kellett volna mondanod neki az igazat. |
| Aramızda doktor var mı? | Van köztünk orvos? |
| Fikirlerini hiç anlamıyorum. | Egyáltalán nem értem az elképzeléseit. |
| Düştü ve bacağını incitti. | Elesett és megsérült a lába. |
| George köpeği zincire vurdu. | George láncra tette a kutyát. |
| Seyahat etmeyi sever. Ben de. | Szeret utazni. Nekem is. |
| O her zaman mutsuzdur. | Mindig boldogtalan. |
| Her gün yürüyorum. | minden nap sétálok. |
| Tabanlarıma sakız yapışmış. | Rágógumi ragadt a talpamra. |
| İnsan ruhu ölümsüzdür. | Az emberi lélek halhatatlan. |
| Babam hiç mutlu değil, çok kızgın. | Apám egyáltalán nem örül, nagyon dühös. |
| Kendine iş bulan mutludur. | Boldog, aki munkát talál magának. |
| Kahvaltıda genellikle ne yersin? | Mit szoktál reggelizni? |
| İronik sözleri size yönelik değil. | Ironikus megjegyzései nem önnek szólnak. |
| Yağmura rağmen maç iptal olmadı. | Az eső ellenére a meccset nem törölték. |
| Asla umudunu kaybetmez. | Soha nem veszíti el a reményt. |
| Hikayenin iyi bir sonu vardı. | A történetnek jó vége volt. |
| Ağzında pipoyla konuşuyordu. | Pipával a szájában beszélt. |
| Sen hayatımdaki en güzel çiçeksin. | Te vagy életem legszebb virága. |
| Agnus Dei iki bölüme ayrılmıştır. | Az Agnus Dei két részre oszlik. |
| Mahkemeye iki olgu sunuldu. | A Bíróság elé két tényállás került. |
| Aranızın bozulduğunu falan sandım. | Azt hittem, kiesett vagy valami. |
| Bu bir çevre bilimi sözlüğüdür. | Ez a környezettudomány szószedete. |
| PFOA çevrede süresiz olarak kalır. | A PFOA korlátlanul fennmarad a környezetben. |
| 7 Mart 1945 öğleden sonra, Yarbay. | 1945. március 7 -én délután alezredes. |
| Katoliklik toplumda baskın dindir. | A katolicizmus az uralkodó vallás a közösségben. |
| King birçok yayın ödülü aldı. | King számos sugárzási díjat kapott. |
| Üç genel sertifika türü vardır. | A tanúsításnak három általános típusa van. |
| Bu sahte bir gülüş! | Ez egy hamis mosoly! |
| Çatıyı sabitleyin. | Rögzítse a tetőt. |
| Tıpkı camda olduğu gibi. | Ugyanúgy, mint az üvegen. |
| Kötü bir şekilde yanmış mı? | Súlyosan megégett? |
| Senden ve kötü bedeninden bıktım. | Elegem van belőled és a gonosz testedből. |
| O tuhaf. | Furcsa. |
| Ve bu gerçek, sağlam ve ... | És ez valóságos, és szilárd, és ... |
MAGYAR ▼